RESİMLİ HİKAYELER, ŞİİRLER, TEKERLEMELER, BİLMECELER, ŞARKILAR, MÜZİKLER: KÜÇÜKLER İÇİN EN GÜZEL ŞEYLER; BUNLARDAN BÜYÜKLER DE VAZGEÇEMEZLER!!! HANGİSİNİ İKRAM EDEBİLİRİZ?
Samsun Simitçisi

 

 

SAMSUN SİMİTÇİSİ

 

               

 

          "Simitçi geldi, simitçi....! Gevrek gevrek simitlerim var, Samsun simidi bunlar!"

      Simitçinin sesini duyan çocuklar oyunu bırakıp evlerine koşarlar. Önceki gün simitçiyi kaçıran Samet, kumbarasından para almak için atabildiği en hızlı adımlarla eve ulaşmaya çalışır. Terslik bu ya, evde hiç kimse yoktur. Paspasın altına anahtar da koyulmamıştır. Samet simit alabilmek için parayı nereden bulacağını kara kara düşünmeye başlar. O sırada kulağına bir gıdaklama sesi gelir. "Buldum! Buldum!" diye bağırarak simitçiye koşar. O gün de canı o kadar simit istemektedir ki ne yapıp edip mutlaka bir tane alabilmelidir.

"Simi...t va...r! Fırından yeni çıktı, sıcak sıcak, gevrek gevrek Samsun simidi bunlar!"

Samet soluk soluğa simitçiye varır:

         - Simitçi amca, Simitçi amca! Para yerine yumurta alıyor musunuz?

-Hem de seve seve! Getir taze yumurtanı, al sıcak simidini. Simi...t va...r! Kıtır kıtır değil, çıtır çıtır Samsun simidi bunlar! Yoksa paralar, gelsin yumurtalar. Simiiiiiiiitçi...!

 

                                     

Samet'in sevgili tavuğu Saadet yumurtlamak üzeredir. Saadet iri yarı bir tavuk olduğu için yumurtaları da büyük olur. Ama bu kez her zamankinden daha da büyük bir yumurta olacağa benziyordur. Saadet folluğuna oturalı saatler olmasına rağmen hala yumurtlayamamıştır. Üstelik canı da yanmaktadır. Ama Saadet bir an önce yumurtlamazsa Samet simitçiyi kaçıracaktır.

         - Gıt gıt gıda...k! Gıt gıt gıda...k! Bu yumurta bugün hiç çıkmayaca...k!

Samet Saadet'e yardım etmek ister ama, elinden bir şey gelmez. Saadet ağrıdan gıdaklayıp duruyordur:

         - Gıt gıt gıda...k! Gıt gıt gıda...k! Yumurtlamazsam simitçi kaçaca...k!

Samet ümidini yitirmeye başlamıştır. "Ne yapayım, ben de yarın alırım" diyerek kendisini avutmaya çalışır. İşte tam bu sırada Saadet yine gıdaklar:

         - Gıt gıt gıda...k! Gıt gıt gıda...k! Yumurtam çıktı çıkaca...k!

Samet'in tükenmekte olan umudu yeniden canlanır.

 

                                                  

"Simitçi...! Gevrek simitlerim va...r! Samsun simidi bunlar, bol susamlılar, yoksa paralar, gelsin yumurtalar! Simitsiz kalmasın çocuklar!"

 

Saadet’in yumurtlaması zor olmuştur ama, çektiği ağrılara değecek kadar da güzel mi güzel, iri mi iri bir yumurtası olmuştur. Samet bu sıcacık yumurtayı kaptığı gibi simitçiye koşar:

                                        

         - İşte Simitçi amca, yumurtayı getirdim.

         Samsun simitçisi bu güzel ve iri yumurta karşısında şaşkınlığını gizleye­memiştir:

         - Vay canına! Bu ne güzel yumurta böyle! Üstelik de kocaman. Al sana iki simit!

     Samet simitçiye teşekkür eder. Simitlerden birini koluna takar, diğerini de ısıra ısıra Saadet’in yanına giderken simitçi arkasından bağırır:

      - Hey, küçük! Bu güzel yumurtanın sahibini bana satarsan, simitlerimin hepsini sana veririm!

        Saadet’i satmak mı? Samet bunu aklının ucundan dahi geçirmiyordur. İnsan çok sevdiği bir hayvanını nasıl satabilir! Değil simitlerin hepsini, simit fırınını da verseler Samet Saadet’inden vazgeçer mi hiç!

 

                                                          

Samet koluna taktığı simitten kopardığı susamları avucunda Saadet'e sunar. Saadet tek bir tane bırakmadan susamların hepsini gagalayıp yutar. Ama Saadet öyle yarım avuç susamla doyacak tavuk değildir ki! Samet ambardan çıkardığı bir tabak dolusu darıyı Saadet'in önüne saçar.

         - İştahlı tavuğum benim, bu yıl da seni darıyla besleyeceğim.

         - Gıt gıt gıdak! Gıt gıt gıdak! Bu yaz çok kurak! Bu sene darı kıt olacak!

 

Saadet haklıdır, o yaz gerçekten de yağmur az yağmış, toprak susuzluktan kavrulmuştur. Ama ne mutlu bu iştahlı tavuğa ki darı kurağa karşı dayanıklı bir bitkidir. O yıl da tarladan bol verim alınmış, ambarlar tıklım tıklım darıyla dolmuştur. Saadet doyasıya yemlenerek saadetli yaşamaya devam etmiş, bu hikaye de küçük bir şiirle sona ermiştir:

 

            Samet umutlu, Samet mutlu

                Saadet tok, Saadet huzurlu

                Bu hikayeyle çocuklar

                Daha da akıllı, daha da uslu

 

          ***

                                                        Resimler: Aysel Molu          Hikaye: Aynur Keskin